top of page
  • Yazarın fotoğrafıHürol Arda

Profesyonel Siyaset ve Kamuda Yapay Zeka Mecburiyeti

Güncelleme tarihi: 15 Şub 2021

20.yy’da demokrasinin genel kabul gören yönetim şekli olmasıyla beraber insanlar kendi ideolojilerini yönetime taşımak ve bunun için insanlarla iletişimde kalmak için mesleklerini bırakıp siyasetçi oluyor, bu sebepten yaşamak için gerek duydukları meblağ kendilerine ödeniyordu. Aslında yaptıkları gene de profesyonel bir işti ama esas maksatlarının para kazanmak değil, memlekete hizmet etmek olduğu sanısı toplum tarafından kanıksanmıştı.


21.yy’a girildiğinde medeniyetin bize sağladığı konfor arttıkça artan para ihtiyacı yanında profesyonelliğin tanımı da değişiyordu. İnsanlar artık daha çok paraya ihtiyaç duyarken paraya ulaşmak yavaş yavaş etik değerlerden sıyrılmaya başlıyordu.


İdealizm bir kenara bırakılırken, avukatlıkta çok da başarılı olamayacağını düşünenler hakim oluyor, işletme okuyanlar polis oluyor, insanlar askere gittiklerinde sonrasında daha iyi maaşlı bir iş bulamayacakların düşündükleri için tezkere bırakıyor ve sırf puanları tuttuğu için pragmatizm dışında bir ideoloji gütmeden tıp fakültesine gidiyorlardı. Kimsenin derdi bir yerden sonra idealleri veya etik değildi; doktor olan insanlara yardım etmek için değil, toplumun geri kalanından çok para kazanmak için doktor oluyordu, hakim de, polis de, asker de, memleket için canını ortaya koyarak çalışan insan kavramı yavaş yavaş ortadan kalkarken siyaset de bir “hamili kart yakinimdir” ve “ihale müessesesine” dönüyordu.


Hatta öyle bir dönülmüştü ki bu hale; fetö ile mücadelenin en başında insanların referanslarına bakarak onları tutukladılar. Bu tutuklamalar devletin önemli birimlerinde gerçekleşti; birisi polis olurken kim referans olmuş, hakim olurken kim referans olmuş hepsi bilinen şeylermiş, yani devlet torpilin kaydını tutmuş ve bu yolla terör örgütüne operasyon yapılabildi.


Torpil skandalını tabii ki kör muhalefetimiz hiçbir skandalı görmediği gibi gene görmedi, lafını dahi etmedi. Eminim sessiz kalmalarında sorduğunuzda geçerli bir sebep vardır, işte “insanları sokağa dökmek istemedik” gibi veya sıra kendilerine geldiğinde kanıksanmış olanı etikle değiştirmek istemediler? Kim bilir.

Bu işlerin dönmesinin geçerli sebepleri var. “Neden torpil yapıyosun?” diye sorulduğunda eminim çok mantıklı cevaplar alınacaktır. Birisi sayesinde hakim olursanız, gün geldiğinde o sizi aradığında ve elinizdeki dava için iyilik istediğinde düşünmeden yapacağınıza eminim. Bu tam anlamıyla kazan&kazan dediğimiz bir durum. Karşılıklı kazanç ve çıkar ilişkisinin insanlık var olduğundan beri olduğuna ve insanlık var olduğu sürece de olacağına inancım tam.

Peki bu kokuşmuş sistemi düzeltmenin yolu yok mu?

İnsanlığın sonuna kadar birilerinin çıkarlarının düzenlediği bir toplumda mı yaşamak zorundayız? Siyaset dediğimiz olgu birilerinin akrabalarına/tanıdıklarına/rüşvet verenlerine daha çok kıyak yaptığı bir kurum olarak mı kalmalı?

İnsanlık var oldukça emelleri, hayalleri, ihtiyaçları, tutkuları olacak ve onları elde etmek için sürekli olarak değişik şekillerde mücadele edecek ve günümüzde artan nüfusla beraber doğal dengeler maalesef bunu insanların kişisel tercihlerine bırakamayacak kadar hassas bir duruma sokuyor.

Devletlerin emisyon politikalarından tutun, elektrik politikalarına kadar her şey, artan nüfusumuzla beraber konforumuz için kullandığımız teknoloji yüzünden dünya üzerindeki doğal düzenin varoluşunu daha da hassas hale geliyor. Küresel ısınmadan tutun günbegün artan doğal felaketler bunun çığırtkanı adeta. Ekolojik dengeye özelikle bizim gibi gelişmekte olan ülkeler çok da dikkat etmiyor.

İnsanlık henüz iş opsiyonlarını başka bir cihaz veya alternatife devretmek için tabii ki gönüllü olmayacaktır; ancak gittikçe ilerleyen ülkelerde ancak alt tabakanın ve başarısızların teveccüh ettiği bir kurum olarak “devlet içerisi”nde yapay zeka kullanımının yaygınlaşması, herhangi bir çıkarı olmadan herhangi bir insanın bilebileceğinden daha iyi hukuk bilen yapay zeka’nın hakim olması aslında gelecekte kaçınılmaz bir opsiyon olarak karşımıza çıkıyor.

Kimsenin hakim/yargı hatasından mahkum olmadığı mahkemeler, kimsenin rüşvet olarak daire alarak devasa gökdelen bloklarına izin vermediği belediye meclisleri düşünün. Hukuki olarak hakkınızın tam anlamıyla ne olduğunu bilen ve evrak hazırlığından kaçmak için sizi şikayetinizden vazgeçirmeye çalışmayan karakol görevlileri, sırf aynı köyden oldukları için küçük suçları görmezden gelen polislerin olmadığını, ihalelere fesat “karıştırılamadığını” ve adaletin, siyasetin esnemeden; gerçek kurallarıyla devam ettirildiğini; işte bu ancak Kamuda Yapay Zeka Mecburiyeti’nin sonuçları olabilir.



32 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page