Sabaha karşı ayazlarında insanı ürperten mantıksız monologlar mı olmalı? peki ya hava koşulları? Flanörlük adabı denen bir şey mi var? Yoksa özgür müyüz?
Ne kadar soğuk diye düşündü. Hayır, nezaketliliğin pek anlamı olmadığı topraklarda söz konusu monolog olduğunda böyle konuşmamalıyım. "ne kadar soğuk amına koyayım ya" diye düşündü. evet, bak böylesi hem daha samimi, hem daha gerçekçi oldu. hem de adına sansür denen orospu çocuğunu da kullanmamış olduk. hayır sevgili feminist, küfürlerin cinsiyetçi olduğu konusuna katılmıyorum.
İsyanın cinsiyeti mi olurmuş? İnsan neden küfür eder yahu? sevişmek istediği için mi? Ben birisinin annesine küfür ettiğimde ona dair arzu mu barındırıyorum? deli misiniz?
Sokaklarda yürürken insanların tipine takılırım genelde. Ne kadar özensiz olduklarını, şehre nasıl yakışmadıklarını düşünürüm. Saçlarındaki yağdan ne zamandır yıkanmadıklarına dair tahminler yapar, kıyafetlerinden maddi durumlarını çözmeye çalışırım. Zevkli mi zevksiz mi? yoksa zevkli biri de aceleyle mi çıkmış? bunların hepsi saniyeler içerisinde zihnime dökülüverir.
Bakışlarından ve yürüyüşünden bir insanın ailevi kalitesini kesinlikle anlayabilirsiniz. Konuşma tarzından terbiye oranını. Küfürden ziyade sesinin tonu önemlidir. bağırarak konuşan insanlar genelde özensiz ve çok da nezaket kurallarından haberi olmayan insanlardır. sesli gülenler de öyle. kılık kıyafeti veya tarzı ne olursa olsun, bir insanı en iyi gülerken tanırsınız.
Zaten mutsuz insanlar gülmez.
Sahte mutluluğu da bir yerde anlarsınız.
Mutsuz olduğu halde gülen insan kadar iğrenç bir şey yoktur.
Bu iki yüzlülüğü bir takım pozitif söylencelerle kamufle edebilirsiniz ama sonuçta "gülmek" eylemi bir sosyal toplumlarda evrimleşmiş üst notadan ve herkese yakışmayan bir gösteriştir.
Bir insan nasıl gülüyorsa odur.